Bulut madenciliği kavramı, neredeyse Bitcoin’in kendisi kadar eskidir. Bugün, bulut madenciliği, pazarın hem kârıyla hem de dolandırıcılık vakalarıyla meşhur bir sektörü olarak karışık bir üne sahiptir. İşte herhangi bir bulut madenciliğine yatırım yapmadan önce bilmeniz gerekenler.

Bulut Madenciliği Nedir?

Bulut madenciliğini anlamak için önce Bitcoin’in nasıl çalıştığını anlamanız gerekiyor. Bitcoin ağında, işlemleri doğrulayan aracılar vardır. Bu doğrulama aracıları, endüstride madenciler olarak anılır. Bu unvanı, blok zincirinin güvenliğini ve sistemin açık kalmasını korumak için harcadıkları enerji nedeniyle aldılar. Bu enerji tüketimi madenciler için bir gider kalemidir. Bu şekilde, Bitcoin için madencilik, diğer değerli varlıkların madenciliğine benzer. Varlığın genel değerine katkıda bulunan zaman ve kaynaklara yatırım yapmanız gerekir.

Bitcoin madencileri, SHA-256 (güvenli karma algoritması-256) olarak bilinen karmaşık bir matematiksel denklemi çözmek için birbirleriyle rekabet eder. Bu denklem o kadar zor ki, bilgisayarınızın onu çözebilmesi için ciddi bir performansa, enerjiye ve işlemciye ihtiyacı vardır. Bu denklem her seferinde giderek zorlaşır ve denklemi çözen kişiler ödüllerini alırken aslında arka tarafta, kişilerin kripto paralarla yaptıkları işlemleri onaylar onları kayıt eder ve diğer işlemlerini yaparlar.

Madencilerin Kazançları

Bitcoin’in ilk madencileri, blok zincirine ekledikleri her blok için 50 Bitcoin aldı. Bu ödül miktarı her 210.000 blokta yarı yarıya azaldı. Mevcut ödül, çıkarılan her blok için 6.25 Bitcoin’dir. Bu ödül oranı 2024’te tekrar yarıya inecek şekilde ayarlandı. 2140 yılında ise madencilik faaliyeti tamamen bitecektir.

Kısaca değindiğimiz Bitcoin madenciliğinin mantığı konumuz bittiğine göre artık bulut madenciliği konusuna geçebiliriz.

Bulut Madenciliği

Bulut madenciliği, madencilik havuzu konseptinin evrimidir. Madencilik yapmak isteyen fakat bu pahalı bilgisayar donanımlarını almaya gücü olmayan, bunları barındıracak yeri olmayan kişilerin farkedilmesiyle büyük firmalar bu fikri geliştirdiler. Büyük madenci ve veri merkezleri havuzlarında toplanan madencilik gücünü bir nevi kiraya vermeye başladı. Bu konsept devrim niteliğindeydi çünkü ilk kez kiralık bulut bilişim gücünü kullanarak Bitcoin gibi bir kripto para birimini madenciliğe yönelik bir mekanizma olduğu anlamına geliyordu.

Bulut Madenciliği Hangi Sorunları Düzeltmeye Çalışıyor?

Veri merkezleri sistemlerini Bitcoin madenciliği yapmak üzere kullanıcılara kiraya vererek tek merkezden yönetilebilirlik, müşterilerin pahalı ekipmanlara yatırım yapma zorunluluğu, elektrik kesintilerine bağlı gelir kayıpları gibi sorunları çözüyor. Bu kadar etkili bir çözüm ve gelir kapısı bu işi yapmak isteyenlerin iştahını kabartsada bir nevi piramit sistemi gibi algılanması talep edenlerin kafasında şüphe oluşturuyor.

Bulut Madenciliğinin Artıları

Bulut madenciliği stratejisinden elde edilen büyük faydaları fark etmek uzun sürmez. Öncelikle kurulumu kolaydır ve teknik, donanımsal bir bilgi gerektirmez. Herhangi bir cihaz maliyeti yoktur. Herhangi bir platforma üye olarak oturduğunuz yerde satın aldığınız sistemin getirilerini takip edebilirsiniz.

Elektrik Derdi Yok

Bitcoin’e karşı yapılan en büyük negatif eleştirilerden biri, güç tüketimi gereksinimleridir. Şu anda, Bitcoin’in ağı birçok gelişmiş Avrupa ülkelerinden daha fazla elektrik tüketmekte. Bulut madenciliği elektriğinin önemli bir bölümünün yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor bu da makalemize bir artı yön olarak yansıyor.

Bulut Madenciliği büyük tesisler ve elektrik açısından stratejik hamleler gerektirdiği içi, bireysel bir madenci gibi şebeke elektriğinden faydalanmaz. Bu tesisler milyarlarca dolar harcayarak ve endüstriyel sınıflara sokularak yenilenebilir kaynaklar kullanmaları yönünde teşvik edilir. Bu da Bitcoin’in sebep olduğu karbon ayak izini azaltır.

Ayrıca Bulut Madenciliği çözümünü kullanan bir madenci elektriklerim kesildi mi ? Kesilecek mi ? Cihazlarım zarar görecek mi ? sorularını sormaz ve rahat bir şekilde yaşamına devam eder.

Cihaz Maliyetleri Yok

Bildiğiniz gibi herhangi bir kripto paranın madenciliğini yapabilmek için sizlere işlem gücü sağlayan CPU, GPU veya ASIC cihazları gerekmektedir. Özellikle ülkemizde doların durdurulamaz artışı ve dünyada bu cihazlara karşı oluşan talep hem maliyetleri arttırdı hemde stok sorunlarına yol açtı.

Bulut madenciliğinin doğuşunun ve gelişiminin bu kadar hızlı olmasına ise bütçesi bu cihazları satın almaya yetmeyen, yetse bile stoklarda bulamayan hatta bulsa bile barındıracak yeri olmayan kişilerin oluşturduğu talep yüzünden gerçekleşti.

Teknik Bilgi Gerektirmez

Aldığınız bir mining ekipmanı kendi kendine çalışmıyor. Birçok donanım ve yazılımın eş zamanlı verimli bir şekilde çalışması neticesinde bir gelir elde etmeye başlıyorsunuz. Yazılım ve donanım hakkında ortalama üstü bir bilgi gerektiren bu işlem insanların klasik mining işinden uzaklaşmasına sebep oluyor.

Bulut Mining seçeneğinde ise insanların herhangi bir teknik bilgi veya donanıma sahip olmasına gerek kalmıyor. Bütün işlemler arkaplanda profesyoneller tarafından halledilirken siz kiraladığınız sistemin getirdiği geliri izliyorsunuz.

Bulut Madenciliğinin Riskleri

Kripto sektöründe yapılan her işlem gibi bulut madenciliği sektöründe de ciddi bir risk bulunmaktadır. Bu risklerin en başında kullanıcıların kolayca dolandırılabilmesi geliyor. Dolandırılmamak için saygın bilinen ve uzunca süredir aktif faaliyetlerine devam eden firmalarla çalışmanız gerekiyor.

Bulut madenciliği sektörü dolandırıcılık vakalarının en çok görüldüğü sektördür. Bunun sebebi müşterilerin cihazları görmemesidir. Durum böyleyken kötü niyetli kişiler durumu fırsata çevirebiliyor.

Bazı durumlarda, bu dolandırıcılar yeni yatırımcılardan toplanan fonları eski yatırımcılara ödül ödemek için kollanıyorlar. Bu strateji bir Ponzi şemasına benziyor. Eski yatırımcılar bekledikleri karı elde ettiklerini düşünerek daha da fazla yatırım yapıyorlar. Bu bilgi insanlar arasında yayılıyor, platforma yeni yatırımları teşvik ediyor. Sonra aniden kriptonuzla birlikte kayboluyorlar.

Bulut Madenciliği Dolandırıcılıkları

Bulut madenciliği dolandırıcılığının mükemmel bir örneği bu yıl gerçekleşti. Daha bu hafta, dolandırıcı olduğu iddia edilen bir bulut mining platformunun kurucu ortağı, New York’ta suçlamalarla yüzleşmek üzere Panama’dan iade edildi. Mahkeme belgelerine göre Gutemburg Dos Santos, AirBit Club üyelerine extrem kaznaçlar vaat etti. Tabii ki, en iyi kazançları almak için 1000$ karşılığında ömür boyu madencilik kulübü paketini satın almanız yeterliydi.

Bulut Madenciliği Dolandırıcılıklarını Tespit Etme

Neyse ki, bulut madenciliği dolandırıcılıklarını tespit etmek geçmişte olduğundan çok daha kolay. Kriptonun ilk günlerinde piyasada çok fazla kafa karışıklığı vardı. Özellikle bulut madenciliği havuzları gibi yeni teknolojilerle ilgili olarak çevrimiçi güvenilir bilgi bulmak da çok zordu. Ancak, bugün durum böyle değil.

Herhangi bir yeni teknolojiye yatırım yapmadan önce daima detaylı bir araştırma yapmalısınız. Bulut madenciliği kârlıdır, ancak bunu doğru yaparsanız. Biri size sıra dışı görünen ödüller vaat ediyorsa, bunun nedeni sizi kolayca kandırmaktır. Bu durumlarda, FOMO’nun (heyecanın) sizi yönetmesine izin vermeyin. Kararlı olun ve uzaklaşın. Cüzdanınız daha sonraki bir tarihte size teşekkür edecek.

Bulut Madenciliği Gelecektir

Dolandırıcılık riskine rağmen, bulut madenciliği sektörü toplum için çok önemlidir. Bitcoin ağının hash gücüne(kazım gücüne) her zaman bir talebi olacaktır. Çoğu durumda, bu ağları kullanmak, kendi teçhizatınızı satın almaktan veya işletmekten çok daha uygun maliyetlidir. Teçhizatınız madencilik havuzunun bir parçası olsa bile, daha fazla hash gücü satın alarak ödüllerinizi artırabilirsiniz. Bu nedenlerle bulut madenciliği, öngörülebilir gelecekte endüstrinin temel bir ürünü olmaya devam edecek.

Bulut Madenciliğinin Tarihçesi

İlk bulut madenciliği havuzu, Kasım 2010’da şimdi değiştirilen adı Bitcoin Pooled Mining Server ile hizmete girdi. Bugün, platform Slush adıyla  anılıyor . Etkileyici bir şekilde Slush, başlangıcından bu yana 1 milyonun üzerinde Bitcoin çıkardı. F2Pool firması ise 2013’te bir büyük bir rakip olarak pazara girdi. Başlangıçta, bu havuzun farklı bir adı da vardı – Discus Fish. Bugün F2Pool, Çin’in en eski Bitcoin madencilik havuzu ve dünyanın en büyük ikinci Bitcoin havuzu olarak pazarda önemli bir konuma sahip.